Haberler
GÜNEŞ KORUYUCULARDA DOĞRU SEÇİM NASIL OLMALI? FİLTRELER, GERÇEKLER VE MİNEADERM'İN BİLİMSEL YAKLAŞIMI
GÜNEŞ KORUYUCULARDA DOĞRU SEÇİM NASIL OLMALI?FİLTRELER, GERÇEKLER VE MİNEADERM'İN BİLİMSEL YAKLAŞIMIGüneş Kremlerinde Gerçekler ve Yanılsamalar: Mineaderm ile Güneşe Karşı Bilinçli Bir Duruş Güneş koruyucu kullanmak artık sadece yaz tatilinin bir parçası değil; sağlıklı bir cilt bakım rutininde yerini çoktan aldı. Fakat iş doğru ürünü seçmeye geldiğinde işler biraz karışıyor. Sosyal medyada “doğal mı, kimyasal mı?”, “filtre zararlı mı?”, “cildim nefes alabilecek mi?” gibi sorular arasında kaybolmak işten bile değil. Mineaderm olarak biz, bu bilgi kalabalığının ortasında sade, bilimsel ve cilt dostu bir ses olmayı amaçlıyoruz. Güneş korumasını kafa karıştırmadan, ama ciddiyetini de unutmadan ele alıyoruz. “Kimyasal mı Doğal mı?”: Konuyu Başka Bir Yerden Düşünelim Kimya kelimesi kulağa fazla laboratuvar gibi geliyor olabilir. Oysa su da bir kimyasaldır, oksijen de. Yani bir şeyin “kimyasal” olması kötü olduğu anlamına gelmez; önemli olan cildin neyi nasıl tolere ettiğidir. Güneş filtrelerinde de mesele adlarından çok, nasıl çalıştıkları ve cilde nasıl davrandıklarıdır. Güneş Filtre Türleri: Fiziksel ve Kimyasal Filtreler Arasındaki Farklar ☀️ Fiziksel (Mineral) Filtreler UV ışınlarını cildin üzerinden yansıtarak çalışırlar. Çinko oksit ve titanyum dioksit gibi içeriklerle formüle edilirler. Hassas ciltlerde genelde iyi tolere edilirler. 🔬 Kimyasal (Organik) Filtreler UV ışınlarını emer, onları ısıya dönüştürerek etkisiz hâle getirirler. Daha şeffaf, daha hafif yapıda olabilirler. Cilde sürüldükten sonra birkaç dakika içinde etkili olmaya başlarlar. Hangisi daha iyi? Cevap: Cildinize göre değişir. Kimi cilt tipi fiziksel filtreleri daha çok sever, kimi de kimyasal filtreleri daha rahat bulur. Önemli olan, kendi cildinizi tanımak ve ona uygun seçimi yapmaktır. Mineaderm Ne Yapar? Dengeyi Bulur Mineaderm güneş koruyucuları hem fiziksel hem kimyasal filtreleri ciltle uyumlu şekilde bir araya getirir. Hedefimiz, sadece yüksek koruma sağlamak değil; aynı zamanda ciltte hafif, konforlu ve güvenilir bir deneyim sunmaktır. 🧴 Ürünlerimiz: UVA ve UVB ışınlarına karşı geniş spektrumlu koruma hedefler, Gelişmiş filtre teknolojileri ile cilt konforunu destekler, Fotostabil yapıları sayesinde gün boyunca performansını sürdürür, Günlük kullanıma uygun, ciltle uyumlu formüllerle geliştirilir. Mineaderm, cilt ihtiyaçlarını merkeze alan yaklaşımıyla, içerik seçiminde bilimsel verilerden ve güncel teknoloji çözümlerinden yararlanır. Her formül, etkili koruma ile bakım hissini bir araya getirmek üzere tasarlanır. Etiketlerden Öte: İçeriğe Bakın “Doğal”, “organik”, “temiz içerik” gibi kavramlar kulağa hoş gelse de bazen sadece güzel pazarlama sözlerinden ibaret olabilir. Mineaderm olarak amacımız, etiketlerin ötesine geçen içeriklerle konuşmak. Ürünlerimizin içeriği, cilt hassasiyetleri ve kullanıcı beklentileri dikkate alınarak titizlikle seçilir. Neyin ne işe yaradığı net bir şekilde paylaşılır. Çünkü bilinçli seçim, doğru bilgiyle başlar. Sonuç: Korkmadan, Bilerek Korunun Güneş ışınlarından korunmak, cilt sağlığını desteklemenin önemli adımlarından biridir. Bunun için sihirli bir ürün değil; doğru filtrelerle formüle edilmiş, cildinizin ihtiyaçlarını gözeten bir koruyucu yeterlidir. “En iyisi” herkese göre değişebilir; önemli olan cildinizi neyle koruduğunuzu bilerek seçim yapmaktır. Mineaderm, bu anlayışla geliştirilmiş, dengeli ve güvenilir güneş koruma çözümleri sunar. Ve evet… cildiniz size teşekkür edecek :) Mineaderm’in güneş koruyucu ürün yelpazesini detaylı incelemek ve cildinize en uygun formülü keşfetmek için ürün sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Daha fazla bilgi edinBİTKİSEL KÖK HÜCRE NEDİR? CİLDE FAYDALARI VE MİNEADERM YAKLAŞIMI
BİTKİSEL KÖK HÜCRE NEDİR? CİLDE FAYDALARI VE MİNEADERM YAKLAŞIMI Kök Hücreler Nedir ve Nasıl Çalışır? Zamanla çevresel faktörler, stres, güneş ışınları ve yaş alma gibi etkenler cilt üzerinde yıpratıcı etkiler bırakır. Cilt canlılığını ve diriliğini kaybetmeye başladığında, yenilenme kapasitesi de azalır. Bu noktada bilim dünyasının uzun süredir üzerinde çalıştığı bir konu olan kök hücreler devreye girer. Kök hücreler, canlıların kendi dokularını onarma ve yeniden yapılandırma kapasitesine sahip özel hücrelerdir. Bitkilerde de benzer bir sistem bulunur. Bir bitki zarar gördüğünde bu hücreler aktif hale gelir ve dokuyu iyileştirmeye başlar. Bu özellikleri nedeniyle bitkisel kök hücreler, son yıllarda cilt bakımında dikkat çeken doğal kaynaklardan biri hâline gelmiştir. Bitkisel Kök Hücrelerin Kozmetikteki Yeri Bitkisel kök hücreler, çevresel stres faktörlerine karşı yüksek dayanıklılık gösteren bitkilerden elde edilir. Bu hücreler, bitkiden alınan çok küçük bir doku örneğinin laboratuvar ortamında çoğaltılmasıyla üretilir. Bu yöntem sayesinde: Aynı bitkinin doğadan tekrar tekrar toplanmasına gerek kalmaz Bitki kaynakları korunur, sürdürülebilir üretim sağlanır İçerikler daha stabil ve güvenilir hâlde formüle edilebilir Bitkisel kök hücreler yalnızca cilt bakımında değil; saç ürünleri, vücut bakım formülleri ve biyoteknolojik araştırmalarda da yaygın olarak kullanılmaktadır. Kullanım amaçları arasında: Cildin destek sistemlerini güçlendirmek Oksidatif strese karşı koruma sağlamak Hücresel yenilenme süreçlerini desteklemekyer alır. Cilde Etkileri: Bilimsel Verilerle Destekleniyor Yapılan araştırmalar, bitkisel kök hücrelerin: Cilt elastikiyetini artırma, İnce çizgilerin görünümünü hafifletme, Cilt dokusunu genel anlamda iyileştirme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Özellikle nem kaybı yaşayan, mat, solgun veya yaşlanma belirtileri gösteren ciltlerde bu içeriklerin tamamlayıcı etkileri daha net şekilde gözlemlenebilir. Ancak her aktif içerikte olduğu gibi etkiler kullanım sıklığına, cilt tipine ve ürünün formülasyonuna göre farklılık gösterebilir. Mineaderm Ürünlerinde Bitkisel Kök Hücre Kullanımı Mineaderm, ürün geliştirme sürecinde bitkisel kök hücre teknolojisine bilimsel bir temelde yaklaşır. Kullanılan kök hücre içerikleri: Cildin doğal dengesini korumaya yardımcı olur Cilt bariyerini destekler Dış etkenlere karşı koruyucu etki oluşturur Cilt yapısını güçlendirme yönünde formüle edilir Mineaderm’in bazı ürünlerinde yer alan ACB Rice Bioferment bileşeni de bu yaklaşımın bir uzantısıdır. Pirinç özünden elde edilen ve kök hücre temelli fermantasyon teknolojisiyle üretilen bu içerik: Cildin nem dengesini destekler Cilt tonunu eşitleyici ve aydınlatıcı etki sunar Emilimi kolaylaştırır, etkisini artırır Mineaderm’in formülasyonları, yüksek cilt toleransı gözetilerek hazırlanır ve uzun süreli, güvenli kullanım hedeflenir. Bilimle Desteklenen Doğal Güzellik Kök hücre teknolojisi üzerine yapılan bilimsel çalışmalar her geçen yıl gelişmektedir. Bitkilerden elde edilen bu güçlü içeriklerin cilt bakımındaki yeri, doğaya dayalı ama bilimle desteklenen çözümler arasında güçlü bir konumda yer almaktadır. Bu içeriklerden fayda sağlamak isteyen kullanıcılar için düzenli kullanım ve sabırlı bir yaklaşım önemlidir. Mineaderm ile Cildinizi Yenileyin 🌿 Bitkisel kök hücre teknolojisiyle geliştirilen Mineaderm ürünlerini keşfetmek için ürün sayfamızı ziyaret edin
Daha fazla bilgi edin3 Temmuz Dünya Plastik Poşet Kullanmama Günü
Mineaderm – Bilimle Gelen Güzellik, Doğaya Duyarlı Yaklaşım 3 Temmuz Dünya Plastik Poşet Kullanmama Günü: Farkındalıkla Başlayan Yolculuk Her yıl 3 Temmuz’da kutlanan Dünya Plastik Poşet Kullanmama Günü, doğanın sessiz ama güçlü çağrısına kulak vermemiz için önemli bir hatırlatma. Mineaderm olarak biz de bu çağrıyı duyuyor, bilimsel yaklaşımımızı doğaya saygıyla bütünleştirerek, daha sürdürülebilir bir gelecek için kararlı adımlar atıyoruz. Tek Kullanımlık Plastikler: Sessiz Tehlike Plastik poşetler, doğada yüzlerce yıl çözünmeden kalan, ekosistemlere ve dolaylı olarak sağlığımıza zarar veren ciddi bir çevre problemine işaret ediyor. Okyanuslarda biriken plastik atıklar, toprağa karışan mikroplastikler ve doğal yaşam alanlarının yok oluşu; bu krizin gözle görünmeyen ama hissedilen boyutları. Mineaderm olarak, bu görünmeyen tehlikeye karşı bilinçli bir duruş sergiliyoruz. Zorunluluk Değil, Bilinçli Tercih Çevresel sorumluluk, bize göre bir görev değil; markamızın DNA’sında yer alan bilinçli bir tercih. Mineaderm olarak bu süreci gönüllülükle, içten bir farkındalıkla yönetiyoruz. Bu yaklaşım, hem marka kültürümüze hem de bireysel alışkanlıklarımıza yansıyor; her gün yeniden düşünmeye ve daha iyisini yapmaya bizi motive ediyor. Sıfır Atık Belgemiz Var, Ama Bu Sadece Başlangıç Evet, Mineaderm olarak Sıfır Atık Belgesine sahibiz. Ancak bu belgeyi bir son değil, sürdürülebilirlik yolculuğumuzun başlangıç noktası olarak görüyoruz. Üretim tesisimizde atıkları ayrıştırıyor, geri dönüşüm sistemlerimizi geliştiriyor, çevreye duyarlı üretim süreçlerine yatırım yapıyoruz. Daha önemlisi, bu bilinci tüm ekibimizle birlikte öğreniyor ve geliştiriyoruz. Kaynaklar Sınırsız Değil, Gelecek Ertelenemez Kozmetik sektöründe doğadan aldığımız hammaddelerin değerinin farkındayız. Ancak her öz, her bileşen sınırsız değil. Bu nedenle Mineaderm olarak yalnızca doğadan almakla yetinmiyor, doğaya geri vermeyi, biyoteknolojik çözümlerle sürdürülebilirliği mümkün kılmayı önemsiyoruz. Bilimsel gücümüzü çevresel sorumlulukla birleştiriyoruz. 3 Temmuz: Bir Günden Daha Fazlası 3 Temmuz bizim için yalnızca sembolik bir gün değil; değer zincirimizin her halkasında yeniden düşünmeyi gerektiren bir uyarı. Plastik poşet kullanmamak; üretimden paketlemeye, tüketimden geri dönüşüme kadar her süreci yeniden kurgulamak anlamına geliyor. Mineaderm olarak bu dönüşümde üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Mineaderm Olarak Geleceğe Sözümüz Var Bugün plastik poşetten vazgeçmek, yarın daha çevreci bir formülasyona geçmek için bir adımdır. Mineaderm olarak, çevre bilincinin içtenlikle, bilimle ve topluluk bilinciyle büyüdüğüne inanıyoruz. Bu dönüşümün bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. YAZAR: NAİLE KUL ŞAHİN
Daha fazla bilgi edinFosfolipid Teknolojisi ile Yüksek Emilim Sağlayan Ciltler
Fosfolipid Teknolojisi Yeni Nesil Güneş Koruma Sistemi Güneşten koruyucu kimyasal hammaddelerin fosfolipid ile enkapsüle (s/y/s)edilerek çözünürlüklerinin artırılması ve bu teknoloji ile cilt yüzeyinde daha iyi yayılma sağlayarak kimyasal filtrelerin kullanım konsantrasyonlarının azaltılması hedeflenmiştir. Güneş ürünleri formülasyonu tasarımındaki zorluklardan biri faz ayrılma problemleridir. Yüksek oranda kullanılan güneş koruyucu filtrelerin neden olduğu uygulama sonrası cilt yüzeyindeki yoğun beyaz tabaka görünümünün azaltılması için yeni formülasyon tasarımları yapılmıştır. Uzun raf ömrü sayesinde SPF değeri cilt yüzeyinde kalarak UV’ye karşı kalarak 6 saate kadar (ve daha fazla) koruma sağlar. Mükemmel, pürüzsüz cilt kaplama, güneşten korunma. Maksimum koruma, Daha az güneş lekesi sağlar. Homojen koruma sağladığından bölgesel halkalanmalarda azalama olur. Yağlı değildir, yapışmaz ve ciltte rahatça tolere olur. Cildin nefes almasını sağlar. İrritasyon özelliği minimum seviyede suda çözünmediğinden uzun süre koruma özelliği değişmez.
Daha fazla bilgi edinGöz Çevresi Problemlerine Karşı Yoğun Bakım Serisi
Göz Çevresi Göz altı torbalarının ve Göz altı morluklarına karşı savaşır. Gönüllü katılımcıların %70’inde ilerleme görülmüştür. Göz altı morlukları, Göz altı torbalarını ve şişkinlikleri azaltmayı destekler.
Daha fazla bilgi edinCilt Bakımında Bütüncül Yaklaşım Nasıl Uygulanır?
Cilt bakımında bütüncül yaklaşım Cilt bakımında bütünsel yaklaşım, cildinize tüm yönleriyle tam olarak bakmanız anlamına gelir. Günlük cilt bakım rutininizin bir parçası olan bütünsel yaklaşımla herkes sağlıklı ve doğal olarak ışıldayan bir cilde sahip olabilir! Cildinize hem içeriden hem de dışarıdan daha kalıcı bir etki ile bakım yapar. Cilt bakımında bütünsel yaklaşım, sadece cildinize değil, tüm vücudunuza fayda sağlayacaktır. Cildiniz vücudunuzdaki en büyük organ olmakla birlikte vücudunuzda fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak neler olup bittiğine dair bir işaret verir. Günlük cilt bakım rutininize bütüncül yaklaşımla daha sağlıklı, daha genç ve daha canlı bir görünüme sahip olabilirsiniz. Kaliteli bir cilt bakım ürünü bazı cilt problemlerinizi bir süreliğine çözebilir, ancak sadece ve sadece cilt bakımında bütünsel yaklaşım sürdürülebilir bir çözüm sunar. Cildinize hem içten hem de dıştan özen gösteren günlük bir cilt bakım rutinine sahip olmak daha kalıcı etkilere sahip olacaktır. Bu yazının amacı, günlük cilt bakım rutininize kolayca ekleyebileceğiniz basit adımlar sunmaktır. Bunu yaptığınızda, yalnızca cildiniz iyileşmekle kalmayacak, faydaları hayatınızın daha fazla alanına yayılacaktır. Bütüncül Yaklaşım Nedir? Bütünselliğin tanımı, bir bütün olarak incelenmesi gerektiği fikriyle ilgilidir. Bütünsel bir yaklaşım, bir şeye tüm yönleriyle tam olarak bakmak anlamına gelir. Bu da sosyal faktörleri göz önünde bulundurarak kişinin fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlığı da dahil olmak üzere bütününe hitap etmek demektir. Kısaca sağlıklı ve mutlu yaşamamızı sağlayan her şeyi kapsar. Bir varlığın tüm bileşenlerinin birbirine bağımlı olduğu ve genel sağlığa kavuşmak ve bedenimizin, zihnimizin ve ruhumuzun sağlıklı ve mutlu bir versiyonunu yaratmak ve sürdürmek için bütünsel yaklaşımı benimsemek gerekir. Bütüncül Yaklaşımın Cilt Bakımına Faydaları Nelerdir? Cilt bakımında bütüncül yaklaşım ile sadece cildiniz daha sağlıklı ve genç görünmekle kalmaz. Tüm vücudunuz bundan faydalanacak ve haliyle yaşam kaliteniz tüm yönleri ile artacaktır. Çoğu insan daha fazla enerjiye sahip olduğunu fark eder. Ruh halleri düzelir. Genel sağlıkları iyileşir. Elbette herkeste yaratacağı olumlu etkiler farklılık gösterebilir. “Güzellik cildin derinliğinden daha fazlasıdır” diye popüler bir söz vardır. Gerçekten de gerçek güzellik fiziksel görünüşün ötesine geçer. Kişinin zihnini ve esenlik duygusunu kapsar ve bu nedenle içten dışa yayılır. Cilt hassasiyeti, kuruluk, kırışıklıklar, pigmentasyon, akne vb. gibi cilt sorunlarının semptomları üzerine yalnızca bir “yara bandı” yerleştirmeye çalışmak yerine, bu sorunların altında yatan nedenleri ele almaya çalışır. Bu nedenle, bütünsel cilt bakımında birçok kez, bölgesel cilt bakım ürünlerinin uygulanması, oral takviye veya bizim ‘yenilebilir cilt bakımı’ olarak adlandırdığımız şeyle birleştirilir. Cilt Cilt içten dışa doğru büyür. Hayatınız boyunca cildiniz sürekli olarak iyi veya kötü yönde değişecektir. Esasında, cildiniz neredeyse her 27 günde bir kendini yenileyecektir. Bu koruyucu organın sağlığını ve canlılığını korumak adına uygun cilt bakımı olmazsa olmazdır. Cildiniz beslenme, alkol, sigara, kirlilik, kimyasallar, stres, duygularınız ve hatta zihin yapınız gibi birçok faktörden etkilenir. Sağlıklı Yaşlanma – Öz Bakım Yaparak Şunu netleştirelim: Her yaşın bir güzelliği vardır. Güzelliğin tanımını yalnızca gençlikle sınırlandırmak, vizyonumuzu bu kadar çok merak ve güzellik çeşitliliğine karşı kör eder. Popüler kültür klişeleri bir yana, birçok insanın yaşlandıkça daha iyi görünme eğiliminde olduğunu görebilirsiniz. Yine, bir klişe gibi gelebilir, ancak güzellik gerçekten görünenden daha fazlasıdır. Gerçek, kalıcı güzellik beden-zihin-ruh üçlemesini kapsamalıdır. Bir an için düşünün: İdeal olarak, bir kişi olgunlaştıkça ve geliştikçe güzellik daha fazla derinlik kazanır. Yaşı ne olursa olsun, çoğu insan, zamansız ve yaşlanmayan kalbi ve ruhu yansıtan yaşamın canlılığı ve coşkusu ile ışıldayan sıkı, sağlıklı bir cilde sahip olmak ister. İyi haber şu ki, sağlıklı ve zarif bir şekilde yaşlanmak kesinlikle mümkün. Bununla birlikte, hiç kimse bir başkası için bu süreçten geçemeyeceğinden, bu tam bir öz sorumluluk gerektirir. Kişinin bedenine, zihnine ve ruhuna bir bütün olarak özen göstererek, onu sağlıklı besinler, iyi cilt bakımı, iyi yaşam tarzı seçimleri ve alışkanlıkları ile besleyerek, sağlıklı yaşlanma herkesin kendi başına yapabileceği bir şeydir. Beslenme Cildiniz, yediğiniz yiyecekleri, yeni bir cilt oluşturmak ve kendini onarmak için yapı malzemesi olarak kullanır. Cildin ihtiyaç duyduğu besinlerle dolu yiyecekler yediğinizde, cildiniz sağlıklı, esnek ve pürüzsüz bir şekilde gelişecektir. Aslında, birçok cilt rahatsızlığı, cildin ihtiyaç duyduğu doğru türdeki besinlerin eksikliğinden kaynaklanır. Sık sık yemek yeme isteğiniz varsa, bu vücudunuzun ihtiyaç duyduğu bir tür besin eksikliğinin bir belirtisi olabilir. Birçok besin, sağlıklı bir cilt ve daha genç görünen bir cilt için hayati öneme sahiptir. Kaliteli Protein Yiyin Günlük cilt bakım rutininizin bir parçası olarak her gün kaliteli protein tüketmelisiniz. Vücuttaki hemen hemen her hücre, saçımız, cildimiz, kemiklerimiz ve kaslarımız gibi proteinin yapı taşlarından beslenir. Kolajen üretiminde protein kullanılır. Kolajen cilde güç ve yapı kazandırır ancak yaşlandıkça parçalanarak sarkık, susuz kalmış cilt ve belirgin kırışıklıklara neden olabilir. Sağlıklı ve genç görünen bir cilt için günlük cilt bakım rutininiz yeterli miktarda kaliteli protein tüketmeyi içermelidir. Günlük cilt bakım rutininize kaliteli protein eklemek en iyi yaşlanma karşıtı tedavilerden biridir. Hayvansal protein – Beslenmenize balık, et, yumurta gibi yeterli kalitede protein kaynaklarını dahil etmek, kolajen seviyenizi güçlendirecek ve bu sayede cildinizi daha sıkı ve kırışıklara daha az eğilimli hale getirecektir. Bununla birlikte, hayvansal protein açısından çok yüksek yiyecekler tüketen kişiler, bağırsak mikrobiyomlarında zararlı değişiklikler yaşayabilir. Araştırmalar, özellikle hayvansal protein olmak üzere çok miktarda protein tüketen kişilerin, kronik bir durum olan inflamatuar bağırsak hastalığı (IBD) risklerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Soya proteini, bağ dokuları için gerekli olan kolajeni oluşturmak ve sürdürmek için gerekli olan yüksek kaliteli proteini sağlayarak cilt sağlığını destekleyebilir. Soya izoflavonları, kolajeni serbest radikallerin neden olduğu hasardan korumak için antioksidanlar olarak da işlev görebilir. Bol Bol Antioksidan Zengini Besinler Tüketin Sağlıklı ve genç görünen bir cilt için meyve ve sebze gibi antioksidan bakımından zengin besinlerden bol bol tüketmek neden önemlidir? Vücudumuzda serbest radikal denilen bir şey var. Vücudunuzun doğal fonksiyonlarının bir yan ürünü olarak ortaya çıkar. Ayrıca işlenmiş gıdaların tüketilmesi, gıdadaki kimyasallar, pestisitler, alkol, duman, kirlilik ve stres nedeniyle oluşur. Çok fazla serbest radikal, ciltte iltihaplanmaya ve hasara neden olur, bu da kırışıklıklara, yaşlılık lekelerine ve cildin sarkmasına neden olabilir. Antioksidanların yaptığı bu serbest radikalleri nötralize etmektir. Antioksidanlar cildin kendini onarmasına yardımcı olur. İltihaplı cilt, cildin gençleşme sürecini engeller. Antioksidanlar iltihabı azaltarak cildin kendini onarmasını ve görünür hasarı düzeltmesini sağlar. C vitamini gibi bazı antioksidanlar, genç bir cilt için hayati önem taşıyan kolajen üretimini de uyarabilir. Her Gün Omega-3 Zengin Gıdalar Yiyin Omega-3 sağlıklı ve parlak bir cilt için olmazsa olmazdır. Cilde şu şekilde fayda sağlar: Hidrasyonu artırmak için yağ üretimini düzenlemek Kırışıklıkları önlemek için cildin yaşlanma sürecini geciktirmek Cildin parlaklığını artırmak Birçok cilt problemini hafifletmek Cilt elastikiyetini artırmak Her Gün Bol Su İçin Bir yetişkinin vücudunun %60’ı sudan oluşur! Su, vücut ısınızı düzenlemek için cildinizden buharlaşır. Yeterince su içmek, sedef hastalığı ve egzama gibi çeşitli cilt sorunlarıyla savaşmanıza yardımcı olabilir. Bunu, sindirim sisteminizin toksinleri vücuttan atmasına yardımcı olarak yapar. Bu da sağlıklı ve parlak bir cilt için yardımcı olacaktır. Daha lezzetli hale getirmek için suyunuza taze meyve ve otlar gibi eklemeler yapabilirsiniz.
Daha fazla bilgi edinKapsül Teknolojisi ile Etkin Akne Karşıtı ve Sebum Düzenleyici Bakım Serisi
Kapsül teknolojisi ile etkin akne karşıtı ve sebum düzenleyici bakım serisi Kapsüle edilmiş çay ağacı ve diğer ajanlar sayesinde akneyle mücadele eder. AKNE KONTROL KREM yağlı ve akne eğilimli ciltler için bütünsel bir bakım sunar ve sebumu dengelemeyi destekler. TR Epicutin™ – TT cyclodextrin çay ağacı yağı kompleksidir. Siklodekstrinlerle kaplanması çay ağacının yağını oksitlenmeye karşı korur ve biyolojik varlığını artırır. Cilt üzerinde yavaş ve kontrollü bir şekilde salınması nedeniyle çok az miktarda çay ağacı yağı bileşeni de etkili olabilmektedir.
Daha fazla bilgi edinKış Ayları İçin Cilt Bakım Önerileri
Kış ayları için cilt bakım önerileri Kış Ayları İçin Cilt Bakım Önerileri Özellikle kış aylarının çetin geçtiği bir iklimde yaşıyorsanız, soğuk havanın hem yüzünüzde hem de vücudunuzda hasara yol açabileceğini bilirsiniz. Ciltte aşırı kuruluk görülebilir, cildiniz pul pul olur ve bazen ağrılı veya kaşıntılı olabilen çatlamalar görülebilir. Soğuk aylarda dış etkenlere en fazla maruz kalan cildinizi koruyabilmeniz ve nemli tutabilmeniz için en önemli ipuçlarını derledik. Soğuk hava koşullarından korunmak için yazlık kıyafetlerinizi kışlık giysilerle değiştirmeniz gibi; soğuk havaya daha iyi uyum sağlamak için cilt bakım rutininizi de değiştirmelisiniz. Hafif nemlendiriciler ve serumlar, soğuk ve rüzgarlı kış günlerinde cildinizi korumaya yeterli gelmeyebilir. Kış dönemine uygun cilt bakım rutini önerilerimiz şu şekilde: 1. Yüz Temizleyici Her uygun cilt bakımı rutini temiz bir sayfa ile başlar – yani yüzünüzü yıkamak. Yılın hangi zamanı olursa olsun güzellik rutininizin daimi bir parçası yüz yıkamak olmalıdır. Kış aylarında güçlü bir yüz temizleyici kullanarak aşırı kuruluğun önüne geçebilirsiniz. Misel su gibi yatıştırıcı ve nemlendiren bir üründen yardım alabilirsiniz. Misel su, cildin yüzeyindeki günlük kirleri aşırı kurutmadan temizleyen, durulama gerektirmeyen nazik bir temizleme alternatifidir. 2. Nemlendirici Nemlendirici uygulamak için en iyi zaman, cildinizin hala nemli olduğu zamandır. Çünkü cildinizin hafif nemli olduğu zaman, hidrasyonunun da devamlılığına yardımcı olur. Temizledikten veya duş aldıktan sonra yüzünüze ve vücudunuza nemlendirici uygulayın. Ürün olarak ne kullanacağınıza gelince; Intensive Nourising (kuru veya çok kuru ciltler için yoğun nemlendirici) ile hassas ciltler için de uygun olan ve Gentle Emollient Shower duş jeli ürünlerini deneyebilirsiniz. Her iki nemlendirici de olgun, kuru cilde besleyici rahatlık sağlamak için Punica Granatum ve besleyici yağlar ile formüle edilmiştir. 3. El Kremi Çoğu zaman, kış havasının en çok yükünü yüzünüzün taşıdığını düşünerek sadece o kısmı nemlendirirsiniz, ancak ellerinizi de unutmamanız gerekir. Elleriniz de tıpkı yüzünüz gibi soğuk havayla direkt temas eder; hele ki eldiven kullanma alışkanlığınız yoksa. Aynı zamanda sık sık elinizi yıkıyor olmanız da ekstra kuruluğa neden olabilir. Hareket halindeyken ellerinizi nemlendirebilmeniz için çantanıza zengin içerikli bir el kremi koyduğunuzdan emin olun. Yüz, boyun, göğüs ve ellerdeki olgun, çok kuru cildi rahatlatan Intensive Nourising ürününü önerebiliriz. 4. Sabun Dermatologlara göre birçok sabun cildinizin nemini azaltabilir. Kışın, duşunuzu sert sabunlar yerine kokusuz, nemlendirici sabunlar ve Gentle Emollient Shower gibi nemlendirici etkili duş jeli ürünleri ile almanız cildinize iyi gelecektir. Kış Aylarında Cilt Bakım Rutininize Ekleyebileceğiniz Adımlar Artık soğuk havalarda cildinize ne olduğunu ve gerekli ürün değişikliklerini daha iyi anladığınıza göre, ipuçlarını konuşma zamanı geldi. Bir dizi kolay yaşam tarzı değişikliği ve teninize göstereceğiniz bir miktar daha özen, cildinizin durumunu kontrollü bir şekilde yönetmenizi sağlayacaktır. 1. Tüm Vücudunuza Dikkat Edin Nemlendirme söz konusu olduğunda, kışın ekstra neme ihtiyaç duyan sadece yüzünüz değildir. Vücudunuzun her bölümündeki cilt yüzeyiniz de havaya bağlı olarak kuruluğa eğilimli olabilir. Kolay erişim için banyonuzda nemlendirici etkili vücut losyonu bulundurun ve her gün uygulayın. 2. Çantanızda Nemlendirici Yüz Spreyi Bulundurun Ne kadar iyi nemlendirirseniz nemlendirin, yine de gün ortasında bir nem artışı ihtiyacı duyabilirsiniz. Yüz spreylerinin işe yaradığı yer tam da burası aslında. Cildiniz kuru hissettiğinde sadece biraz uygulamanız yeterli olacaktır. C vitamini ve Hindistancevizi suyu ile formüle edilmiş nemlendirici yüz spreylerine göz atabilirsiniz. 3. Kaliteli İçeriğe Sahip Nemlendirici Kullanın Kış havası havadaki nemi emmesiyle meşhur olduğundan iyi bir nemlendirici cilt hidrasyonunu daimi kılmanın mükemmel bir yoludur. 4. Peeling Peeling, normal cilt bakım rutininizin bir parçası değilse, hemen başlamalısınız. Eksfoliasyon, cildinizin yüzeyindeki ölü deri hücrelerini atma işlemidir ve ölü deri hücreleri yüzeyde biriktiğinde, cildinizin donuk görünmesine neden olabilir. Hem yüz hem de vücut peelinginden faydalanabilirsiniz. Yüzünüz için Yüz için Yenileyici Bakım Peelingi ürününü gece cilt bakım rutininize ekleyin. Altta yatan genç görünen cildi ortaya çıkarmak için donuk, düzensiz cilt tonu ve pürüzlü dokuyu yok eder.
Daha fazla bilgi edinLipozom Teknolojisi ile Derinlemesine Bakım
Lipozom teknolojisi ile derinlemesine bakım Lipozom küçücük veziküllerden oluşmaktadır. Aralarında sulu bir faz bulunan, biyolojik membrana benzeyen lipid tabakalarının oluşturduğu, mikroskobik boyutlarda, genellikle küre şeklindeki yapılardır. Epidermis deride kalkan görevi görmektedir. Bu sebeple cilt yüzeyine sürülen maddeler ilk katmanda kalır ve alt katmanlara inmesi engellenir. Etkin maddelerin cildin üst katmanında kalması ise ürünlerin cilde etki etmesine engel olur. Uzun yıllar süren araştırmalar sonucu uzmanlar etkin maddeler için taşıyıcı sistem geliştirmişlerdir. Etkin maddelerin kapsüller içine hapsedilerek cildin en alt katmanlarına ulaşmasını sağlayan bu teknolojiye Lipozom Teknolojisi adı verilmektedir. Ancak Lipozom Teknolojisi ürünlerde bulunan etkin maddelerin görevlerini tamamlayabilmeleri için daha alt katmana ulaşmalarını sağlayabilir. Lipozomlanmasını istediğiniz etkin maddeler lipozom küreleri içerlerisine hapsedilir, bu kapsüller derinin kalkan görevi yapan en üst tabakasında (epidermisde) hücrelerin arasından daha alt tabakalara ulaşmasını sağlar. Böylece ürün tüm etkinliğini gösterebilmesine yardımcı olur. Yüksek stabilite özelliği olan Vit-C kompleksi ile yüksek saflığı ve en ileri seviyede konsantre Hyaluronik Asit bileşimiyle elde edilen bu yoğun bakım serumu, mimik çizgilerini hedef alır. İçeriğindeki liposom taşıyıcı sistem, aktif maddelerin hedef noktaya ulaşarak daha hızlı ve güçlü etki etmeyi destekleyen bir teknolojidir. Gelecekte oluşabilecek leke ve kırışıklıkların önlenmesine yardımcı olur.
Daha fazla bilgi edin